28 Nisan 2016 Perşembe

Bakanlar kurulu kararının iptali dilekçesi



DANIŞTAY SAYIN BAŞKANŞIĞI'NA

YÜRÜTMEYİ DURDURMA TALEPLİDİR
DURUŞMA TALEPLİDİR
ADLİ MÜZAHARET TALEPLİDİR


DAVACI                         :

VEKİLLERİ                    :

DAVALILAR                   : 1- BAŞBAKANLIK
                                        2- BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

DAVANIN TÜRÜ             : İPTAL DAVASI

DAVA KONUSU              : ../.... Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve ../../.... Tarihli Jeolojik Etüt Raporunun İptali İstemidir.

İŞLEMİM
İLAN TARİHİ                  :

AÇIKLAMALAR VE

HUKUKİ  GEREKÇELER :
Müvekkil davacının  ....... İlçesi ...... Beldesi  ....-....-....-....-.... no'lu parsellerde toplam .... dönüm; ...... metrekare inşaat alanlı, üzerinde ev ve depo gibi değişik ve ruhsatlı yapıların yer aldığı taşınmazı bulunmaktadır.  Davacı müvekkile ait bu taşınmaz ../../.... tarihli jeolojik etüt raporu uyarınca ve ../../.... tarih ve .... sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile afete maruz bölge ilan edilen alan içerisinde yer almaktadır.

1.Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından Afete Maruz Bölge sayılmasına esas olmak üzere ../../.... günlü ekte de bir örneğini sunmuş olduğumuz (Ek-1) jeolojik etüt raporu düzenlenmiştir. Müvekkilimiz bu raporu, unsurlarını ve içeriğini  Bakanlar Kurulu Kararı'nın ilanı ile öğrenmiştir.

2.7269 Sayılı yasanın 2. Maddesi  '….yer kayması,kaya düşmesi ve çığ gibi afetlere uğramış veya uğrayabilir bölgeler İmar ve İskan Bakanlığı'nca tespit ve bunlardan şehir kasaba ve köylerde de belli edildikçe harita veya krokilere işlenmek suretiyle afete maruz bölge olarak İmar ve İskan Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kararlaştırılır  ve bu suretle tespit olunan sınırlar İmar ve İskan Bakanlığı' nın teklifi üzerine ilgili valiliklerce ilan olunur.'  şeklindedir. Bu yasal prosedür uyarınca ve ../../.... tarihli jeolojik etüt raporunu temel alarak ../../.... tarih ve ../.... sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ...... Bölgesi hariç olmak üzere ekte sunulan krokide belirtilmiş olan alan "afete maruz bölge"(yapı ve ikamet için yasaklanmış alan) olarak kararlaştırılmıştır.

3. Oysa, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından düzenlenen ../../.... günlü Jeolojik Etüt Raporu açıkça  hukuka ve gerçeğe aykırıdır. Şöyle ki:          

A.Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından tanzim edilen ve söz konusu  bölgenin afete maruz bölge sayılması konusunda esas alınan bu rapor afete maruz bölge değerlendirilmesini ...... Fabrikası Bölgesi ve ......-.......... meskun sahası ile ....... deresinin doğusunda kalan alan olmak üzere iki ana bölümde yapmaktadır. Söz konusu alanlar yine Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca düzenlenmiş bulunan ve ekte de sunduğumuz (Ek-2) 1/5000 ölçekli harita da açık bir şekilde gözükmektedir.

B.../../.... tarihli Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından düzenlenen rapor; ..... Bölgesi için ..... şirketi tarafından hazırlatılan  "........ TESİSLERİ JEOLOJİK, JEOFİZİK, GEO-TEKNİK VE TEMEL YAPI TASARIM ETÜD RAPORU" nu esas alırken; ikinci alan için  "........ ÇÖKME ALANININ JEOLOJİK VE JEOFİZİK ÖZELLİKLERİ İLE ÇÖKME MEKANİZMASININ ARAŞTIRILMASI" isimli ve ..... Üniversitesi tarafından hazırlanan raporu esas almaktadır. Oysa söz konusu iki rapor, olayı açıklama mekanizmaları, inceleme yöntemleri ve özellikle de inceleme yapılan derinlikleri açısından birbirinden farklıdır. Bu raporların farklı inceleme yöntemleri ve mekanizmalarla düzenlenmiş bulunduğu, bizzat ../../.... tarihli raporda da açıkça belirtilmiştir. Nitekim yine afete maruz bölge nitelendirilmesi kapsamında bulunan .... Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi tarafından .... Üniversitesine onaylanan ve ekte bir örneğini sunduğumuz (Ek-3) raporda da tamamen farklı bir sonuca ulaşılmıştır. Bu raporun bir örneği ekte sunulmuştur. Yine aynı "afete maruz bölge" kapsamında yer alan Serbest Bölge ve ...... Tesislerince ......... Üniversitesi ve özel bazı mühendislik şirketlerine hazırlatılmış ve Bakanlıkta onay için bekleyen raporlarda da ../../.... tarihli rapordan tamamen farklı sonuçlara ulaşılmıştır. Yine bizzat ../../.... tarihli raporun ilk sayfasının son bölümlerinde aynen; " ....İzmit Körfezindeki tektonik ilişkilerde birçok belirsizliğin olduğu, bu konuda değişik kamu kurumlarınca araştırma projelerinin yürütüldüğü ve kesin sonuçlara henüz ulaşılmadığından ......" denilmekte ve raporun temeli bu belirsizlikler ve çelişkiler üzerine oturtulmaktadır.

../../.... tarih ve ../.... sayılı Bakanlar Kurulu Kararı işte bu belirsizlikleri, çelişkileri ve haklı hiçbir nedene dayanmayan ve dayanması mümkün olmayan eşitsizlikleri içeren bir rapora dayanarak verilmiş bulunmaktadır. Sırf bu nedenle dahi iptali gerekmektedir. Bu işlemlerdeki değerlendirmelerde ve kullanılan takdir yetkilerinde objektif, tarafsız, doğru kullanılmamış olması, objektif hukukun önceden belirli bir sebebe bağladığı hukuki sonuç ve amaçtan farklı ve başka bir sonuç elde etmeye yönelmesi ve diğer hukuka aykırılıklar nedeniyle de iptali gerekmektedir.

Söz konusu ../../.... günlü raporda ...... bölgesi (yeni yapı için yasaklanmış bölge) için deniz ilerlemesinden etkilenmediği ve kıyı kenar çizgisinin güneyinde kaldığı; bunun dışındaki diğer alan (yapı ve ikamet için yasaklanmış bölge) içinse, deniz ilerlemesinden etkilendiği ve kırık hattının kuzeyinde kaldığından bahisle, bu iki ana bölüm arasında bir fark yaratılmaktadır. Oysa, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca bu rapor uyarınca düzenlenmiş bulunan ve ekte de sunduğumuz 1/5000 ölçekli haritadan da açık bir şekilde anlaşılacağı üzere, her iki bölge de kırık hattının kuzeyinde ve kıyı kenar çizgisinin güneyinde bulunmaktadır. Deniz ilerlenmesinden esas olarak etkilenmiş ve deprem sonrasında medyada uzunca bir süre hayretle izlenen alan Bakanlar Kurulunca "afete maruz bölge" olarak kararlaştırılmış olan bölgenin batısında  yer almaktadır. Yine yaratılan farklılığın aksine yapı ve ikamet için yasaklanmış bölgenin büyük bir kısmı ....... Tesislerine nazaran denizden daha uzak ve deniz seviyesinden daha yüksekte bulunmaktadır.  

17 Ağustos depreminde Yalova'dan doğuya doğru bir çok bölgede (özellikle Yüzbaşılar, Seymen, Değirmendere) kırılma ve çökmeler gözlenmiş olmakla birlikte, ../../.... tarihli raporda sadece ..... bölgesinin yuvarlak etrafının afete maruz bölge olarak kararlaştırılmasının teklif edilmiş olması dikkat çekicidir. Yine 17 Ağustos depreminin hemen ardından ...... Mahallesinde bulunan ve depremden çizik bile almadan kurtulan tüm binalar hakkında istisnasız ve dikkat çekici bir şekilde ağır hasarlı ve yıkım kararı verilmiş, ardından Sakarya İdare Mahkemelerine  itiraz edilmiş ve yapılan bilirkişi incelemeleri doğrultusunda verilen mahkeme kararıyla hepsinin hasarsız olduğu tespit edilmiştir. Bu gelişmeler, bölge halkında afete maruz sayılan bu bölgenin boşaltıldıktan sonra ...... Fabrikasının ihtiyaçlarına tahsis edileceği düşüncesini uyandırmıştır. Sonrasında basında çıkan haberlerle de bu düşünceler ve inançlar  kuvvetlenmiştir. 

1)- ....... Mahallesi sakinlerinden ........ .....' a başvurusu sonucu, Afet İşleri Genel Müdürlüğü tarafından, ../../.... tarih, .... sayı ve ........  kayıt sayılı ekte örneğini sunduğumuz cevabi yazıda(Ek-4)
         
2)- Yine; ...... Mahallesi sakinlerinden .... ......' a başvurusu sonucu, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından, ../../.... tarih, ...... sayı ve ........ kayıt sayılı ekte örneğini sunduğumuz cevabi yazıda (Ek-5)
         
3). ../../.... tarihli raporda       :

"Afete Maruz Bölge" olarak kararlaştırılma sebebi : "......zeminin çürük olması değil, güney sınırından geçen fay boyunca çökmesi ve kuzey sınırını teşkil eden İzmit Körfezinin karayı basması ve ileride oluşabilecek bir deprem sonucunda alanın tamamının sular altında kalma tehlikesi tespit edilmesi....." şeklinde açıklanmıştır.

....... Bölgesinin Durumu ise                                                : "Bu tür tesislere 7269-1051 sayılı yasa gereği, herhangi bir yardım yapılması mümkün olmadığından, bu yapıların ekonomik ömürlerini tamamlayıncaya kadar korunmasının önerildiği belirtilmektedir".

Bu durumda hemen şu sorular gündeme gelmektedir :

Fabrika inşaatı şeklinde ve yer yer çelik konstrüksiyon kullanılarak yapılan ve güçlendirilmesi önerilen bu tesisin ekonomik ömrü ne kadardır?

Bu bölgedeki risk, bölgenin tamamen çökmesi ve sular altında kalması ise; ..... tesisinin önerilen güçlendirilmesi söz konusu edilen çökme ve İzmit Körfezinin suları altında kalması riskine karşı ne kadar etkili olabilecektir. Bu dönemde olası senaryo uyarınca etkili bir deprem yaşanma ihtimali nedir? Bu alanın tamamen çökmesi ve sular altında kalmasını engellemek için ...... Tesisleri hangi güçlendirme yöntemlerine başvurabilecektir.

Eğer ...... Tesisinin burada kalmasına izin verilmesinin sebebi; bu tür sanayii tesislerine konut ve bakkal, fırın gibi küçük işyerinde olduğu gibi kalıcı konut veya kalıcı işyeri yardımı yapılamaması ise; aynı konumda olan, sanayi tesisi statüsünde bulunan ve aynı şekilce kalıcı işyeri yardımı yapılamayan ....... Tavuk Çiftliği, Küçük Sanayi Sitesi, Serbest Bölge ve müvekkilimize ait ...... metrekarelik alanda kurulu hayvan ahırı ve yem depolarının yer aldığı tesislere, burada kalmalarına (ekonomik ömürleri boyunca) izin verilmemesinin haklı sebebi nedir?

../../.... tarihli raporun iptali için ...... Mahallesi Sakinleri tarafından yapılan başvurular sonrasında ...... 1. İdare Mahkemesi ../.... E. ve ......2. İdare Mahkemesi ../....-.... E. numaralarıyla açılan toplam 195 davaya karşı Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca verilen cevapta; bu bölgedeki insanların, tüm riskleri göze alarak burada kalma istemlerine karşı idarenin, "vatandaşların sağlıklı ve güvenilir bir ortamda yaşamalarını vatandaşa rağmen sağlama yükümlülüğünün Anayasal zorunluluğu olduğu" belirtilmiştir. Ve yine bu riskin çok büyük ve yakın olması nedeniyle yürütmenin durdurulması kararının verilemeyeceği ifade edilmiştir.

Devletin vatandaşa rağmen vatandaşlarını koruma yükümlülüğünün bulunduğu ve bunun Anayasal bir zorunluluk olduğu tartışmasızdır. ...... Tesislerinde (diğer alanlara nazaran daha riskli bir bölgede) hatta ..... Limanı esas alındığında bizzat denizin hemen kıyısı ve üzerinde, hizmet vermekte olan ve ...... Tesislerinin ekonomik ömrü boyunca hizmet vermeye devam edecek olan ve malum senaryo göz önüne alındığında olası bir çökmede  deniz altında kalmaktan kurtulma ihtimali bulunmayan 4000 (dörtbin) kadar çalışanın ve ailelerinin de aynı Anayasal koruma yükümlüğü kapsamında düşünülmesi gerekmemekte midir? Bunun haklı nedeni nasıl açıklanabilir?  Eğer bu idari işlem ve düzenlemelerin amacı riski ortadan kaldırmak ve can güvenliğini sağlamak ise; müvekkilimize ait hayvan ahırları ve yem depolarından çok; öncelikle her aşıdan daha riskli olan ve binlerce çalışanın yer aldığı ....... Bölgesi için önlem getirilmesi gerekmez miydi?

Eğer bu bölge bu derece büyük bir risk altında ise; ..... ve serbest Bölge için Liman inşaatına, ard alanlarında devam etmekte olan yapılaşmalara niçin izin verilmekte ve bu inşaatlar niye halen devam etmektedir. Yine aynı "afete maruz bölge" içinde bulunan arıtma tesislerinin birçok çalışanını ve idari diğer personeli barındıracak olan idari binaları niye bu riskli alana hem de Bayındırlık ve İskan Bakanlığı onayı ile idarece yaptırılmaktadır.

Tüm bu işlemler ve sorular birlikte değerlendirildiğinde; müvekkil (davacı)ya ait ve sadece, yem depoları ile hayvan ahırlarının bulunduğu bu alanın ...... Tesislerinden farklı olarak hem yapı hem ikamet için yasaklanmasını gerektiren haklı sebep nedir?

İşte tüm bu haklı soruların ve kuşkuların cevabı bulunamadığından; birçok belirsizlikler, çelişkiler ve haklı nedene dayanmayan eşitsizlikler içeren, konu, sebeb, maksat açısından hukuka aykırı olan ve bunları bizzat öneren ../../.... tarihli jeolojik etüt raporunun ve bu rapora dayanarak verilmiş olan ../../.... tarih ve ../.... sayılı Bakanlar Kurulu Kararının iptalini talep etme zorunluluğu doğmuştur.

YÜRÜTMEYİ DURDURMA TALEBİMİZ HAKKINDA  : "Afete Maruz Bölge" ilan edilmenin sonuçları ve 7269 sayılı yasanın sair hükümleri uyarınca, müvekkilimize ait bu alanın boşaltılması, üzerindeki yapıların yıkılması, müvekkilimize Sanayi Tesisi olması nedeniyle bu durumda her hangi bir yardım yapılmasının mümkün olamayacağının da belirtilmiş olması gibi nedenlerle,"Afete Maruz Bölge" kararının yürütülmesi  müvekkilimiz aleyhine telafisi güç ve imkansız zararlar doğmasına sebep olacağından, ivedilikle yürütmeyi durdurma kararının verilmesini talep etme  zorunluluğu doğmuştur.
     
ADLİ MÜZAHERET TALEBİMİZ HAKKINDA            : 4539 Sayılı ' Doğal Afet Bölgelerinde Afetten Kaynaklanan Hukuki Uyuşmazlıkların Çözümüne ve Bazı İşlemlerin Kolaylaştırılmasına İlişkin Kanun  Hükmünde Kararnamenin Kabulü Hakkında Kanunun 3. maddesinde "doğal afete maruz kalanların istemleri halinde afetten kaynaklanan hukuki uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin her türlü dava ve işlemlerde adli müzaheret uygulanır" denmektedir. 17 Ağustos 1999 depremi sonrasında, verilen afete maruz bölge kararına karşı açmış bulunduğumuz iptal davasına ve talep ettiğimiz yürütmeyi durdurma kararına ilişkin olarak  4539 Sayılı yasanın 3. Maddesi gereğince adli müzaheret isteminde bulunmaktayız.

HUKUKİ SEBEPLER       :

Anayasal İlkeler ve Hükümler, Hukukun Vazgeçilemez Temel Kavramları, 7269 Sayılı Yasa, Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkında Yönetmelik,  4539 Sayılı Yasa ve İlgili sair mevzuat.

DELİLLER                      :

1.    Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından hazırlanmış ../../.... tarihli rapor, (ek 1)

2.Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca düzenlenmiş 1\ 5000 ölçekli harita, (ek 2)

3.Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından .......' ye hazırlatılmış ........ Çökme Alanının Jeolojik ve Jeofizik Özellikleri ile Çökme Mekanizmasının Araştırılması başlıklı raporu,

4...... Bölgesi için ...... Şirketi tarafından hazırlanan  ....... Tesisleri  Jeolojik, Jeofizik, Geo-Teknik ve Temel Yapı Tasarım Etüt Raporu,

5........... Sondajcılık Ltd. Şti. tarafından hazırlanmış ....... Üniversitesince ayrıntılı bir şekilde incelenerek onaylanmış ..... Sanayi Sitesi Yapı Koop. raporu (ek 3)

6.......... İdare Mahkemesi ../....-.... E.)sayılı karara çıkmış dosyaları

7.Tapu kayıtları, Keşif, bilirkişi incelemesi ve raporları , gazete kupürleri, diğer her türlü  yasal delil.

İSTEM SONUCU             :

1.    Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından tanzim edilen ../../.... tarihli jeolojik etüt raporunun açıkça hukuka aykırı olması; çelişkiler, belirsizlikler  ve haklı nedeni bulunmayan eşitsizlikler taşıması, değerlendirmelerde, işlemlerde ve takdir yetkilerinin kullanımının objektif, tarafsız, doğru ve kamu yararına  olmaması, objektif hukukun önceden belirli bir sebebe bağladığı hukuki sonuç ve amaçtan farklı bir sonuç elde edilmesi, diğer bir çok açıdan hukuka aykırı olması ve Bakanlar Kurulu Kararnamesinin temelini teşkil ediyor olması nedeni ile iptaline;
2.    ../../.... tarihli ve ../.... sayılı Bakanlar Kurulu Kararının sadece ../../.... tarihli ve açıkça hukuka aykırı bir rapora dayanarak verilmiş olması ve yukarıda sayılan aynı sebeplerle hukuka aykırı olması nedeni ile iptaline;
3.    Müvekkilimiz açısından, sahibi olduğu alanın "Afete Maruz Bölge" ilan edilmesinin sonuçları telafisi imkansız zararlara yol açacak olduğundan ve iptal konusu işlemlerin açıkça hukuka aykırı olması sebebiyle ivedilikle yürütmeyi durdurma kararının verilmesine,
4.    4539 Sayılı yasa gereğince adli müzaheret talebimizin kabulüne,
5.    duruşma istemimizin kabulüne karar verilerek, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine, 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 4667 Sayılı Kanunla değişik 164/son fıkrası uyarınca karşı taraf vekalet ücretinin Avukat olarak adımıza hükmedilmesine karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz. ../../....


DAVACI VEKİLİ


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder