1 Mayıs 2016 Pazar

Boşanma davasına cevap dilekçesi



.......SAYIN HAKİMLİĞİ'NE

                                                                                                                       .......

DOSYA NO                    :.......

CEVAP VEREN DAVALI:.......

VEKİLLERİ                    :.......

DAVACI                         :.......

VEKİLİ                           :.......

KONU                            : Davaya Karşı Cevaplarımızın Sunulmasıdır.

AÇIKLAMALAR         :1-Davacının müvekkilemiz aleyhinde açmış bulunduğu davayı ve dava dilekçesinde davacı vekili tarafından sıralanan asılsız iddiaları kabul etmiyoruz. Müvekkilemiz ile davacının müşterek evliliğinde eğer bir kusurlu var ise o da davacıdır. Bu hususu açıklamalarımızda ve mahkeme süresince sunacağımız deliller ile kanıtlayacağız.

                                       2-Dava dilekçesinin üç nolu bendinde müvekkilemizin kadın olmasına rağmen davacıya  kaba davrandığından, hakaret ettiğinden elinde ne varsa kafasına fırlattığından bahsedilmektedir. Bunların gerçekle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Müvekkilemize kaba davranan devamlı şekilde hakaret eden ve döven davacıdır. Müvekkilemiz davacıdan yediği dayaklar sonucu kulağı iltihaplanmış ve belindeki sinirlerde zedelenme meydana gelmiştir. Yargılama esnasında bunlara ilişkin tedavi belgelerini mahkemeye sunacağız.

                                       3-Yine dava dilekçesinin üç nolu bendinde bahsedilen tehdit olayının aslı yoktur. Müvekkilemiz Türk örf ve adetlerine uymayan davranışlarda sergilememiştir. Bunlar tamamen asılsız ve çirkin iddialardır. Böyle bir durum olmamasına rağmen .........-TL lık taksitle alışverişle davacının küçük duruma düştüğü belirtilmektedir. Ayrıca taksitle alış verişle nasıl küçük duruma düşüldüğü tarafımızca anlaşılamamaktadır. Bu günün koşullarında Türk Halkının büyük bir kısmı taksitle alış veriş yapmaktadır.

                                       4-Müvekkilemiz dava dilekçesinde belirtildiği gibi kocasına haber dahi vermeden çocuğunu bırakarak Türkiye'ye kaçmış değildir.  Davacı müvekkilemize çocuğun kağıtları henüz hazır olmadı sen Türkiye'ye dön bunlar hazır olunca ben annemi ikna edeceğim ayrı bir evimiz olacak gelip seni alacağım diyerek kandırmış, davacı ve ailesi 15.Şubat.1998 tarihinde müvekkilemizi bizzat hava alanına kadar getirmişler ve uçağa bindirmişlerdir.

                                      5-Müvekkilemiz iyi niyetle eşinin ve çocuğunun Türkiye'ye dönmesini ümit ederken davacının kendisini hiç aramaması ve evin telefon numaralarını değiştirmesi nedeniyle durumdan şüphelenen müvekkilemiz davacının burada bulunan akrabalarına Hollanda'yı arattırmış telefona çıkan davacının annesi "biz onu güzellikle göndermeseydik bizi polise şikayet eder ve sığınma evine giderdi"  demiştir. Bu konuşma üzerine müvekkilemiz Konsolosluğa gitmiş orada kendisine Hollanda da ki oturum izninin dolduğu ve eşi tarafından uzatılmadığı bu nedenle Hollanda'ya gidemeyeceği belirtilmiştir. Buradan da anlaşılacağı üzere davacı Müvekkilemizin oturum izni dolana kadar onu oyalamış oturum izni de dolunca oturum iznini uzatmayarak müvekkilemizin Hollanda ya girmesini engellemiştir.

                                      6-Müvekkilemizin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve evlilik birliğinin çekilmez hal almasında her hangi bir kusuru bulunmamaktadır. Davacı müvekkilemizle Hollanda'ya gittiği andan itibaren ayrı bir ev açacağını beyan etmesine rağmen ayrı ev açmamış ilk baştan annesi ile beraber aynı evde oturmuş daha sonra annesi ile arası açılınca evli olan ablasının yanına taşınmıştır. Davacı annesinin etkisi altında kalarak müvekkilemizden boşanmak istemektedir.

                                       7-Dava dilekçesinin dört nolu bendinde bir seneden beri Türkiye'de olan müvekkilemizin bir gün olsun çocuğunu merak dahi etmediğinden bahsedilmektedir. Müvekkilemiz çocuğunu görebilmek için her yolu denemiş, ancak davacı tarafından oturum izni uzatılmayınca Hollanda'ya girememiştir. Davacı müvekkilemizin çocuğu ile görüşmemesi için elinden gelen her şeyi yapmıştır. Bu şartlar altında müvekkilemizin çocuğunu merak edip görmek istememesinden bahsetmek olayları çarpıtmaktır.

                                       8-Davacı ile müvekkilemiz evlendiğinde Gölcükte davacının  annesine ait evde oturmuşlardır. Müvekkilemizin evlendiğinde getirdiği çeyizleri de buradadır. Ancak müvekkilemizi Türkiye'ye gönderdikten sonra bu evin kilidini değiştirmişler ve müvekkilemizin buraya girmesini ve kendi eşyalarını almasını da engellemişlerdir. Müvekkilemiz halen anne ve babasının yanında kalmaktadır.

İSTEM SONUCU        : Arz edilen nedenlerle haksız ve yersiz açılan boşanma davasının reddine, müşterek çocuğun velayetinin müvekkilemize verilmesine ve müşterek çocuk ile müvekkilemiz arasında dava süresince şahsi münasebet tesisine, müvekkilemiz için dava tarihinden itibaren aylık .......-TL tedbir nafakasına karar verilmesini, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine, 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 4667 Sayılı Kanunla değişik 164/son fıkrası uyarınca karşı taraf vekalet ücretinin Avukat olarak adımıza hükmedilmesine karar verilmesini talep ederiz.


                                                                                                 DAVALI VEKİLİ
                                                                                                          .......

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder